Yörük Kültürü Uygulama ve Araştırma Merkezimiz tarafından 20 Kasım Pazartesi günü, Prof. Dr. Uğur Kültür Merkezimizde, konuşmacılığını Üniversitemiz Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hakan Akdağ'ın yaptığı "Cumhuriyet ve Yörükler" konulu bir konferans düzenlendi.
Rektör Danışmanlarımız Prof. Dr. Ayla Özer ve Prof. Dr. Tuğba Yelken, Fen Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Recep Özen, Mühendislik Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Emre Akın, Üniversitemiz Yörük Kültürü Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. İmran Gündüz Alptürker, akademik ve idari personelimiz ile öğrencilerimizin izlediği program Atatürk ve tüm şehitlerimiz için bir dakikalık saygı duruşunda bulunulması ve ardından İstiklal Marşı'mızın hep birlikte okunmasıyla başladı.
"Türk milletinin birlik ve beraberlik içinde, omuz omuza verdiği bu destansı mücadelede, yörükler de göçebe yaşam tarzının getirmiş olduğu birtakım özgün nitelikleriyle, hem askeri hem lojistik hem de istihbarat konularında katkı sağlarken, aynı zamanda milli birlik ve beraberliğin oluşturulmasında etkili olmuşlardır." diyerek sözüne başlayan Üniversitemiz Yörük Kültürü Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. İmran Gündüz Alptürker, "Bilindiği gibi yörük kelimesi 'iyi yürüyen, eli ayağı sağlam, cesur, muharip' gibi anlamları ifade etmektedir. 11. yüzyılda Orta Asya’dan Anadolu’ya göç eden Oğuzların bir kısmı Anadolu’nun İslamlaştırılması sırasında yerleşik hayata geçerek "Türkmen" adını alırken, bir kısmı da göçebe hayatını sürdürüp "Yörük" ismiyle anılmıştır. Yörüklerin, göçebe yaşam tarzından kaynaklanan hareketlilikleri ve bağımsızlık anlayışları, milletin genel ruhunu yansıtmış ve birlikte hareket etme iradesini güçlendirmiştir. Yörüklerin vatan sevgisi ve bağımsızlık tutkusu, Milli Mücadele'nin sembol unsurlarından biri haline gelmiştir." dedi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılını kutlamak ve bu kutlamalar vesilesiyle Yörük kültürünü ve Cumhuriyet'in önemini bir araya getirmek amacıyla toplanıldığı belirten Doç. Dr. İmran Gündüz Alptürker, "Kendisinin de hem anne hem baba tarafından Yörük olduğunu bildiğimiz Atamızın 'Gidip, Toros Dağları'na bakınız. Eğer orada bir tek yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez." sözü; yörüklerin cesur, savaşçı, bağımsız, vatansever kişiliklerinin yanı sıra tam bağımsızlık için gerekli olan kendi kendine yetebilme özelliklerini vurgulaması nedeniyle de çok kıymetlidir. Hem tarımcı hem hayvancı, dolayısıyla üretici olan doğaya saygılı ve doğanın nimetlerini kullanabilen yörükler; iyi bir gözlemci, iyi bir veteriner, iyi bir bitki bilimci, iyi bir süt ve süt ürünleri uzmanı, iyi bir dokumacı gibi pek çok alanda birikim sahibi ve minimalist bir yaşam felsefesine sahiptirler. Dolayısıyla yörük çadırlarının dumanın tütmesi için yörük kültürünü yaşatma ve gelecek nesillere aktarma sorumluluğumuz ile Milli Mücadele'nin kahramanlarından biri olan yörüklerin, Milli Mücadele'ye olan katkılarına bir kez daha şükranlarımızı sunuyoruz." ifadelerini kullandı.
Yörük Kültürü Uygulama ve Araştırma Merkezimizin Müdürü Doç. Dr. İmran Gündüz Alptürker'in açış konuşmasının ardından Prof. Dr. Hakan Akdağ'ın konuşmacı olduğu "Cumhuriyet ve Yörükler" konulu konferans başladı. Önce "Tarih" ve "Cumhuriyet" kelimelerinin anlamını aktaran Prof. Dr. Hakan Akdağ; "Cumhuriyet'e nasıl Kavuştuk?" ve "Coğrafya Kader Midir" başlıklı konulara değindi. Ardından Milli Mücadele'ye yörüklerin nasıl katkı sunduğunu anlattı. Prof. Dr. Hakan Akdağ son olarak Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün de bir yörük olduğunu belirterek konferansı tamamladı.
Konferans, Prof. Dr. Hakan Akdağ'a Rektör Danışmanımız Prof. Dr. Ayla Özer'in teşekkür belgesi, Üniversitemiz Yörük Kültürü Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. İmran Gündüz Alptürker'in de çiçek takdim etmesiyle sona erdi.